5 Eylül 2013 Perşembe

Her büyük isteğin bedeli var


Engin Erkiner


Bir hafta önce Brüksel’de Doğan Özgüden ve eşi İnci Tuğsavul ile ilgili bir yemek düzenlendi. Yemeğe “Doğan abinin sevdiği kişiler” olarak Almanya’dan birkaç kişi gittik.


Gazetecilikte 50. yılını geride bırakmış, eşiyle birlikte neredeyse 40 yıldır da sürgünde yaşayan Doğan Özgüden’in, anılarının sürgün öncesini anlattığı ilk cildi, Vatansız Gazeteci adıyla kısa süre önce yayımlandı.


Her kuşağın bilinen insanları vardır. 68’liler için Doğan Özgüden bunlardan birisidir.


1965 sonrasında sosyalistler denildi mi, akla Akşam Gazetesi gelirdi.


Bu gazetede Çetin Altan’ın Taş isimli bir köşesi vardı ve neredeyse her yazısı olay olurdu.


Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Özgüden idi.


Baskılar sonucu gazeteyi bırakmak zorunda kaldıktan sonra ANT dergisi ve yayınlarını kurdu.


Bu ülkenin sol basınında Kürt sözcüğünü ilk kez kullanan bu dergidir.


OYAK’ı deşifre eden, Subay Holding, Kapitalistleşen subaylar işçileri yargılayamaz başlıklarıyla hiç birimizin o dönem bilmediği kutsal Türk ordusunun gerçek örgütlenmesini ortaya koyan da yine bu dergidir.


Ordu sadece hakim sınıfların baskı aracı değil, aynı zamanda hakim sınıfın da bir parçasıydı.


ANT Yayınları, Latin Amerika’daki gerilla savaşıyla ilgili çeviri kitaplar yayımlar.


Douglas Bravo’nun Milli Kurtuluş Cephesi bunlardan bir tanesidir.


1971’in ilk aylarında ODTÜ’ye gelen ve kısa sürede satılan bir kitabı almıştım. Yazarı Carlos Marighella, adı Şehir Gerillası…


Kitabın kahverengi kapağı özellikle dikkatimi çekmişti: Üzerinde yuvarlak bir delik vardı, kurşun deliği…


Yıllar sonra bu kapağı, usta bir mizampajcı olan İnci Tuğsavul’un yaptığını öğrenecektim.


12 Mart 1971 darbesinden sonra bütün dostları Özgüdenlere “gidin buradan” derler.


Genelkurmay kendisine bu yapılanı unutmayacaktır ve zaten Özgüden’i çağırıp tehdit de etmişlerdir.


Gidiş o gidiş…


Bugün hala hakkında çok sayıda dava bulunuyor.


TC’nin Belçika Büyükelçisi işi Özgüdenleri hedef gösterecek kadar ileriye götürdü.


Neden, çünkü sürekli faaliyet içindeler.


Yıllardan beri Türkiye’deki baskıları teşhir eden İngilizce ve Fransızca aylık bir yayın organı yayımlıyorlar. Hemen her önemli toplantıya konuşmacı olarak çağrılıyorlar.


Yemekli toplantıda çok kişi söz alıp bir şeyler söyledi.


Ben de İnci Tuğsavul’un kapağını yaptığı Şehir Gerillası kitabıyla nasıl tanıştığımı ve yıllar sonra bile bu kapağı unutamadığımı anlattım.


Birkaç konuşmacı, yerinde olarak, İnci ablanın (70 yaşında) Doğan Özgüden’in (76 yaşında) hayatındaki büyük önemini belirtti.


Bazıları daha da ileriye giderek, “İnci abla olmasaydı, Doğan abi de olmazdı” dediler.


Yanımda oturan Avrupa Barış Meclisi’nden bir kadın kulağıma eğilerek, “Abartıyorlar, dedi. Adamda çap varmış ki, yapmış. İnci abla çok önemli, ama herhangi bir adama büyük destek olsan ne olur…”


Doğru bir değerlendirme…


Çaplı iki insanın birbirini bulması ve zor bir hayat yolunda birlikte yürümeleri ender rastlanan bir durum…


46 yıldır evliler…


Doğan abiye hediye olarak güzel bir defter alınmıştı ve katılan herkes de sayfalara bir şeyler yazdı.


“Hayatta büyük işler yapmak isteyen bir erkeğin en büyük şansı, birlikte yürüyebileceği bir kadına rastlamaktır” diye yazdım.


İnci abla, “dört yıl adamın peşinde koştum” demişti, ama zahmetine değmiş…


Bedel ödemeyi sadece hükümete, rejime karşı çıkmak kapsamında görmemek gerek…


Almanya’nın bazı tanınmış bilim adamlarının doğru dürüst aile hayatı olmamıştır.


Adam üretiyor, kadın fazlasıyla ilgi bekliyor ve tabii bu iş yürümüyor.


İkisi birlikte olmuyor, ikisinden birini seçmek zorundasın.


Adam istediği gibi üretemezse, kendisi huzursuz olacak; istediğini yapar ve iç huzuruna sahip olursa, kalıcı bir ilişki kuramayacak.


Bu insanlar hapse girmiyor, sürgüne gitmiyorlar ama başka türlü bir bedel ödüyorlar.


Hangi yolu seçerseniz seçin, zor iş…


İkisinin birlikte olması ise ender görülen bir durum…


Bu ender durum da ancak ayrı ayrı güçlü üretme kapasitesine sahip olan kadın ve erkeğin birlikteliğinde ortaya çıkıyor.

2 yorum:

Engin Erkiner dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
İlire dedi ki...

çok etkilendim böylesi aşk dolu bir hayatın içinde çoğalmak ...vk