Kitap, açık söylemek gerekirse, içerik olarak oldukça ilginç ama estetik yönünden pek de iyi değildi. Bu konuda ortalamayı aşmıyordu. Ancak 12 Eylül romanları diye bilinecek olan kategorinin ilk kitabı olması nedeniyle ilgi çekti. İlk baskısı kısa sürede bitti. Ek olarak, değişik dergilerde –o yıllarda internet yoktu- romanla ilgili değerlendirmeler yayınlandı. Talat Sait Halman, bence, romanı fazlasıyla iyi olarak değerlendiren bir tanıtım yazmıştı. Ardından o yıllarda hayli tutulan bir dergi olan 2000’e Doğru'da uzun bir tanıdım yazısı daha yayınlandı. Yazının başlığı “Uzun yol sürücülerine” idi.
Uzun yol sürücüsü şu demektir: Yol uzun… Başınıza bir sürü şey gelebilir. Başarısızlıklarla karşılaşabilirsiniz ve hatta karşılaşmanız kaçınılmazdır… Sürmeye devam edeceksiniz. Bazen kaza yaparsınız, bazen yanlış manevra, bazen de araba bozulur… Önemli olan arabayı uçurumdan yuvarlayacak kadar büyük hata yapmamak, çünkü bunun dönüşü yoktur. Bunun dışında her aksiliğin, her hatanın dönüşü vardır. Dönüşü yapacaksınız ve sürmeye devam edeceksiniz…
Uzun yol sürücülüğü budur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder